Her başarı hikayesi, motive olmuş çalışanlarla başlar. Coşkulu ve memnun çalışanlar aktifler, hırslarıyla parlarlar, iyi fikirleri vardır, müşterilerini severler, işbirliği yapabilirler ve takım çalışmasını benimserler, başarıyı ve meydan okumayı severler.
Çalışanlarınıza güvenebiliyorsanız, tüm yükümlülüklerden bağımsızsınız ve işinizde önemli olan şeylere odaklanabilirsiniz. Bu, işinizi geleceğe hazır hale getirmenize olanak tanır. Aksi takdirde çok para kaybedersiniz. Farklı çalışmalar, motive olmayan çalışanların neden olduğu zararı üç haneli milyarlarla tahmin ediyor. Bu, hiçbir zaman motive olmayan çalışanlara sahip olamayacağınız anlamına gelir.
Bir çalışana motive olmasını emredemezsiniz. Ancak bunun sadece olmasına çalışabilirsiniz. Bu konuda kullanabileceğiniz çeşitli araçlar bulunmaktadır. Bir çalışanın motive olmasına neden olabilecek tüm sorunlar arasında öne çıkan bir sorun vardır. Bu, eksik veya yanlış iletişimdir. İnsanlar sosyal varlıklardır ve düğmeye basılarak tepki vermeyen makineler değildirler. Bu nedenle, göz hizasında bir iletişim gereklidir. Yalnızca bu, motive olmayan bir çalışanın yüksek derecede motive olmuş bir çalışana dönüşmesi için önemli olan duygusal bir bağ oluşturur.
Bu konuda size yardımcı olabiliriz:
Bu sorulara cevaplarınızın olması önemlidir. Gelecek yıllarda, sözde "millennials" olarak adlandırılan gençler, bir şirketin işgücünün en büyük bölümünü oluşturacaklar. Bu genç insanlar maaşın "doğru" olduğunu varsayarlar. Para artık onların itici gücü değil. Bunun yerine anlamlı bir iş ararlar. Vizyonları gerçekleştirmek ve böylece şirket içinde büyük resmin bir parçası olma şansına sahip olmak isterler. Bu yeni iş dünyasında yer alanlar, ilgili tarafların kârla değil, kalp (duygusal ve sosyal değer), baş (şirket eğitimi) ve el (beceriler) ile ilgilendiğini daha az önemsiyorlar. Ayrıca daha fazla sorumluluk istiyorlar. Bu, çoğu şirketin henüz oluşturmadığı çerçeve koşullarını gerektirir.